16 Mart 2010 Salı

Marcaine 0,5 mg 1 flakon

» Lokal Anestezik


Etken Maddesi
Bupivacaine


MARCAINE 5 MG 1 FLAKON

Yerli, Beşeri bir ilaçdır.


FORMÜLÜ


Her ml’de : Bupivakain hidroklorür 5 mg Sodyum klorür 8 mg Enjeksiyonluk su q.s Solüsyonun pH’ı sodyum hidroksit ile ayarlanır (pH=4.0-6.5)Koruyucu madde içermez. Solüsyon tek kullanımlıktır.


FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLERİ


Farmakodinamik Özellikler Marcaine, amid sınıfından bir lokal anestezik olan bupivakain içerir. Bupivakain, sinir membranından sodyum iyonlarının geçmesini önleyerek sinirlerde uyarıların iletilmesini geri dönüşümlü olarak bloke eder. Benzer etkilerbeyin ve kalpteki uyarılabilen membranlar üzerinde degörülebilir. Bupivakain devamlı epidural blok için son derece uygundur. Düşük konsantrasyonlarda motor sinir liflerinde daha az ve daha kısa süreli etki meydana gelir ve örneğin doğum sırasında veya postoperatif olarak uzun süreli ağrı giderilmesinde uygun olabilir. Farmakokinetik Özellikler Bupivakainin sistemik emilim hızı uygulanan doza, uygulama yoluna ve enjeksiyon bölgesinin kanlanmasına bağlıdır. En yüksek plazma konsantrasyonuna, hızlı emilimi nedeniyle interkostal bloklarda ulaşılır (400 mg’lık dozdan sonra 4 mg/litre). En düşük plazma konsantrasyonları karın bölgesinde subkutan uygulamalarda görülür. Çocuklarda kaudal bloktan sonra hızlı emilim ve yüksek plazma düzeyleri (3 mg/kg dozunda uygulandıktan sonra plazma konsantrasyonu 1-1.5 mg/litre) görülebilir. Bupivakain epidural aralıktan tam ve bifazik olarak emilir. Yarılanma süreleri sırasıyla 7 dakika ve 6 saattir. Yavaş emilimi, bupivakainin eliminasyonunu yavaşlatır. İntravenöz uygulamaya göre epidural uygulamada eliminasyon yarı ömrünün uzun olması emilim hızının yavaş olmasına bağlıdır. Bupivakainin total plazma klerensi 0.58 L/dakika, sabit durumdaki dağılım hacmi 73 litre, eliminasyon yarı ömrü 2.7 saat ve hepatik ekstraksiyon oranı oranı 0.40’dır. Yenidoğanlarda eliminasyon yarı ömrü yetişkinlerden 8 saat daha uzundur. Üç aylıktan büyük çocuklarda eliminasyon yarı ömrü erişkinlerdeki ile aynıdır. Başta alfa-1-asit glikoprotein olmak üzere plazma proteinlerine %96 oranında bağlanmış olarak bulunur. Büyük cerrahi girişimlerden sonra alfa-1-asit glikoprotein düzeyinin yükselmesi, bupivakainin plazma konsantrasyonunun yükselmesine neden olabilir. Ancak serbest ilaç düzeyi aynı kalır. Toksik düzey sınırının üzerindeki toplam plazma konsantrasyonlarının iyi tolere edilmesi bu şekilde açıklanabilir. Bupivakainin hemen hemen tamamı karaciğerde sitokrom P450 3A4 enzimi ile, özellikle aromatik hidroksilasyon sonucu 4-hidroksibupivakaine ve N-dealkilasyon sonucu pipekolil xylidine metabolize olur. Bu nedenle klirens seviyesi hepatik perfüzyona ve metabolize edici enzimin aktivitesine bağlıdır. Bupivakain plasentayı geçer. Plazmada bağlanma oranı anneye göre fetüste daha düşüktür ve bu durum fetüsteki toplam plazma konsantrasyonunun anneye göre daha düşük olmasına neden olur. Bununla birlikte anne ve fetüsteki serbest bupivakain konsantrasyonu aynıdır.


ENDİKASYONLARI


Postoperatif analjezi gibi uzun süreli etkinin beklendiği infiltrasyon anestezisinde, adrenalin ilavesinin kontrendike olduğu epidural anestezide veya uzun etkili kondüksiyon anestezide ve güçlü kas relaksiyonunun istenmediği durumlarda ve obstetrik anestezide endikedir.


KONTRENDİKASYONLARI


Bupivakain solüsyonları amid sınıfı lokal anesteziklere ya da bileşiminde bulunan diğer maddelere karşı aşırı duyarlılığı olduğu bilinenlerde kontrendikedir. Bupivakain, akut sistemik toksik reaksiyonlara yol açabileceğinden intravenöz rejyonel anestezide (Bier bloku), kardiyojenik veya hipovolemik şok gibi belirgin hipotansif hastalarında epidural anestezi amaçlı kullanılması kontrendikedir.


UYARILAR & ÖNLEMLER


Bupivakain ile epidural anestezi veya periferik sinir bloğu sırasında kardiyak arest ya da ölüm vakaları bildirilmiştir. Bazı durumlarda, yeterli hazırlık ve yönetim olmasına rağmen resüsitasyon zor ya da imkansız olmuştur. Geniş periferal sinir bloğu, sıklıkla büyük kan damarlarının yakınındaki damar bakımından zengin bölgelere verilen büyük hacimli lokal anesteziği içerir. Bu tür durumlarda, yüksek plazma konsantrasyonlarına neden olabilecek, artmış intravasküler enjeksiyon ve/veya sistemik absorbsiyon riski mevcuttur. Tüm lokal anestezikler gibi bupivakain de kanda yüksek konsantrasyon seviyesine neden olabilecek şekilde kullanımı sonucunda akut merkezi sinir sistemi etkilerine ve kardiyovasküler toksik etkilere neden olabilir. Bu durum özellikle yanlışlıkla intavasküler uygulama sonrasında ortaya çıkabilir
Küçük uygulamalar dışında kalan rejyonel ya da lokal anestezi girişimleri, yeterli donanıma ve personele, hasta izleme ve acil resüsitasyon olanaklarına sahip yerlerde yapılmalıdır. Büyük bloklarda, lokal anestezik enjeksiyonundan önce damar yolunun büyük bir kanül ile açık tutulması gereklidir. Kullanılan lokal anestezik ilaç ile ilgili olmaksızın, bazı anestezi yöntemlerinde aşağıda belirtilen ciddi reaksiyonlar görülebilir:
· Epidural anestezi özellikle hipovoleminin eşlik etmesi halindekardiyovasküler depresyona neden olabilir. Kardiyovasküler fonksiyonları yetersiz olan hastalarda epidural anestezi uygulanırken dikkatli olunmalıdır.

Retrobulbar enjeksiyonlar, nadiren kranial subaraknoid alana ulaşarak geçici körlük, kardiyovasküler kollaps, apne ve konvülsiyon gibi reaksiyonlara neden olabilir. Bu tür durumlarda tedaviye derhal başlanmalıdır.

· Lokal anesteziklerin retro ve peribulbar enjeksiyonları, düşük oranda kalıcı göz kası disfonksiyonu riski taşır. Bu durumun birincil nedeni, lokal anestezik enjekte edilen kas ve sinirlerde travma ve/veya lokal toksik etkidir. Bu tür doku reaksiyonlarının şiddeti travmanın derecesine, lokal anesteziğin konsantrasyonuna ve dokunun lokal anesteziğe maruz kalma süresine bağlıdır. Bu nedenle, tüm lokal anesteziklerde olduğu gibi, etkili olan en düşük doz kullanılmalıdır.

· Baş ve boyun bölgesinde yanlışlıkla artere yapılan enjeksiyon düşük dozlarda bile serebral belirtilere yol açabilir.

Tehlikeli yan etkilerin ortaya çıkma riskini azaltmak için aşağıda belirtilen hasta gruplarında dikkatli olunmalıdır.-Lokal anesteziklerin miyokardiyumun kondüksiyon kapasitesini düşürebilmesinden ötürü II veya III. derece AV bloğu olan hastalar.
- İleri karaciğer hastalığı ya da ağır böbrek yetmezliği bulunanlar.
- Yaşlı ve genel durumu kötü olan hastalar.Bupivakainin ve sınıf III anti-aritmik ilaçların kullanımı kardiyak etkileri artırabileceğinden sınıf III anti-aritmik ilaçlar (amiodaron) ile tedavi edilen hastalar yakından izlenmeli ve EKG verileri dikkate alınmalıdır.

Epidural anestezi, hipotansiyon ve bradikardiye yol açabilir. Anesteziden önce kristaloid ya da kolloid solüsyonlar verilerek bu tür riskler azaltılabilir. Hipotansiyon, örneğin intravenöz yoldan 5-10 mg efedrin ile derhal tedavi edilmeli ve enjeksiyon gerektiğinde tekrar edilmelidir.

Paraservikal blok fetüste bazen bradikardi/taşikardiye sebep olabilir. Fetüsün kalp ritmi yakından izlenmelidir.
Gebelik ve Laktasyonda Kullanım


Gebelik :
Gebelik kategorisi C

Paraservikal blok durumunda, fetüste bradikardi/taşikardi gibi reaksiyonların görülme riski artmaktadır. Bu nedenle fetüsün kalp hızı yakından izlenmelidir.

LAKTASYON
Bupivakain de anne sütüne geçmektedir. Ancak anne sütüne geçen miktar çok düşük olduğundan genellikle bebek üzerinde olumsuz bir etkisinin olması beklenmez.
Araç ve Makine Kullanmaya Etkisi
Kullanılan doza ve uygulama yoluna bağlı olarak bupivakain mental fonksiyonları hafifçe etkileyebilir, geçici olarak hareket ve koordinasyon sorunları ortaya çıkabilir.

YAN ETKİLER

Meydana gelen yan etkilerin üründen mi yoksa sinir bloğunun fizyolojik etkilerinden mi (örn.kan basıncında düşüş, bradikardi) veya direkt (sinir zedelenmesi) veya indirekt (epidural apse) olarak iğne ile uygulama işleminden mi kaynaklandığını ayırt etmek güç olabilir. Çok sık (>1/10) Genel: Bulantı Kardiyovasküler Sistem: Hipotansiyon Sık (1/10-1/100) Kardiyovasküler sistem: Bradikardi,hipertansiyon Merkezi Sinir Sistemi: Parestezi, baş dönmesi Gastrointestinal Sistem: Kusma Genitoüriner Sistem: Üriner retansiyon Seyrek (1/100-1/1000) Merkezi Sinir Sistemi: Merkezi sinir sistemi toksisitesi semptomları ( konvülsiyon, sirkumoral parestezi, dil uyuşması, hiperakuzi, görme rahatsızlığı, bilinç kaybı, tremor, sersemlik, kulak çınlaması,disartri) Nadir (<1/1000) Genel: Alerjik reaksiyonlar, en ağır reaksiyon- anafilaktik şok Merkezi Sinir Sistemi: Nöropati, periferal sinir zedelenmesi, araknoidit Göz: Çift görme Kardiyovasküler sistem: Kardiyak arest, kardiyak aritmi Solunum Yolu: Solunum depresyonu BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.

ETKİLEŞMELER

Bupivakain ile yapısal olarak lokal anesteziklere benzeyen ilaçların (örn,Sınıf IB anti-aritmik ilaçlar) toksik etkileri aditif olduğundan birlikte kullanılmaları durumunda dikkatli olunmalıdır. Lokal anestezikler ve sınıf III anti-aritmikler (örn. amiodaron) ile ilgili etkileşim çalışmaları mevcut değildir fakat kullanımında dikkatli olunması önerilmektedir. Geçimsizlikler:Bupivakainin pH değeri 6.5’in üzerindeki ortamlarda çözünürlüğü sınırlıdır. Presipitasyon meydana gelebileceğinden, karbonatlar gibi alkali solüsyonlar ekleneceği zaman bu durum göz önüne alınmalıdır.

DOZU & KULLANIM ŞEKLİ


Marcaine, bölgesel anestezi uygulamasında tecrübeli klinisyenler tarafından veya bu kişilerin gözetiminde kullanılmalıdır. Yeterli anestezi elde etmek için gerekli olan en düşük doz kullanılmalıdır. Yanlışlıkla damar içine enjekte edilmesini önlemek için dikkatli bir aspirasyon işlemi ile gereken özenin gösterilmesi gerekmektedir. Epidural blok gibi yüksek dozların kullanılacağı durumlarda, bupivakain’in tercihen adrenalin içeren 3-5 mL’lik test dozu enjekte edilmelidir. Uygulanacak toplam doz yavaş olarak, dakikada 25-50 mg hızında veya aralıklı olarak enjekte edilmeli, bu arada hasta ile konuşularak durumu kontrol edilmelidir. Toksik belirtiler görülürse enjeksiyona derhal son verilmelidir. Gereken dozun hesaplanmasında bloğun genişliği ve hastanın genel durumu önemlidir. Infiltrasyon Anestezisi: 5-30 mL Marcaine 5 mg/mL (25-150 mg bupivakain hidroklorür) verilmelidir. Interkostal blok: Her sinir için 2-3 mL Marcaine 5 mg/mL (10-15 mg bupivakain hidroklorür). En fazla toplam 10 sinire kadar uygulanmalıdır. Daha geniş bloklar (epidural anestezi ve sakral ve brakial pleksus anestezisi): 15-30 mL Marcaine 5 mg/mL (75-150 mg bupivakain hidroklorür). Obstetrik anestezi (epidural anestezi ve vajinal doğum ve vakum uygulaması için kaudal anestezi): 6-10 mL Marcaine 5 mg/mL (30-50 mg bupivakain hidroklorür). Verilen dozlar başlangıç dozlarıdır. Dozlar gerektiğinde her 2-3 saatte bir tekrarlanabilir. Epidural blok (sezaryan seksiyon için): 15-30 mL Marcaine 5 mg/mL (75-150 mg bupivakain hidroklorür). Bir opioid ile birlikte kullanılması durumunda bupivakain dozu azaltılabilir. İnfüzyon süresi boyunca hasta, kan basıncı, kalp hızı ve muhtemel toksik etkiler açısından düzenli aralıklarla gözlenmelidir. Toksik belirtiler gözlenirse infüzyon derhal durdurulmalıdır. Önerilen maksimum doz: Önerilen maksimum doz, tek uygulamada ve aynı durumlar için temel olarak 2 mg/kg vücut ağırlığı olarak hesaplanır, ve yetişkinler için 4 saatlik periyotlar içinde maksimum 150 mg’dır. Marcaine 5 mg/ml : 30 ml (150 mg bupivakain hidroklörür) 24 saat içinde önerilen maksimum doz 400 mg’dır. Total doz hastanın yaşına, yapısına ve diğer ilgili durumlara göre düzenlenmelidir. DOZ AŞIMI HALİNDE ALINACAK TEDBİRLER Semptomlar: Sistemik toksik reaksiyonlar, merkezi sinir sistemi ve kardiyovasküler sistem ile ilişkilidir. Bu tip reaksiyonlar lokal anesteziğin yanlışlıkla damar içine enjeksiyonu, doz aşımı, veya nadir olarak damar dokusu zengin bölgelerdeki hızlı absorbsiyonu gibi kanda yüksek konsantrasyonda bulunduğu durumlarda meydana gelir. Kardiyak semptomlar diğer ilaçlardan hem kalitatif hem de kantitatif olarak farklılık gösterirken, sinir sistemi semptomları bütün amid tipi lokal anesteziklerde benzerdir. Yanlışlıkla damar içine enjekte edilmesi durumunda sistemik toksik etkiler hemen ortaya çıkabilir (saniyelerden bir kaç dakikaya kadar). Aşırı doz durumunda, kandaki lokal anesteziğin konsantrasyonunun yavaş artması sonucu sistemik toksisite belirtileri daha geç meydana gelir (enjeksiyondan 15-60 dakika sonra). Merkezi sinir sistemi toksisitesinde belirtiler yavaş yavaş şiddetlenir. İlk belirtiler sersemlik, ağız çevresinde parestezi, dilde his kaybı, hiperakuzive kulak çınlamasıdır. Görme bozuklukları, konuşma güçlüğü, kas seğirmesi veya musküler tremorlar daha ciddidir ve jeneralize konvülsiyonlardan önce ortaya çıkar. Bu belirtiler nörotik davranış olarak algılanmamalıdır. Birkaç saniye ile dakikalar boyu devam eden grand mal tipi konvülsiyonlar ile bilinç kaybı görülebilir. Artan musküler aktivite ile normal solunumun bozulması nedeniyle konvülsiyonlardan sonra hipoksi ve hiperkapni hızla ortaya çıkar. Ağır durumlarda apne görülebilir. Asidoz lokal anesteziklerin toksik etkilerini güçlendirir. İyileşme, merkezi sinir sisteminde lokal anestezik ilacın dağılması ve metabolize edilerek uzaklaştırılması ile gerçekleşir. Çok yüksek dozlar enjekte edilmediyse iyileşme hızlıdır. Kardiyovasküler sistem belirtileri genellikle ağır toksisite durumlarında ortaya çıkabilir ve benzodiazepin, barbitüratlar gibi ağır sedasyon veya genel anestezi nedeniyle maskelenebilecek merkezi sinir istemi toksisite belirtilerinden sonra gözükür. Sistemik yoğunluğun yüksek olmasına bağlı olarakhipotansiyon, bradikardi, aritmi ve hatta kalp durması görülebilir. Kardiyovasküler sisteme ait toksik reaksiyonlar genellikle kalp ve miyokardın ileti sisteminin depresyonu ile bağlantılıdır ve azalmış kalp debisi, hipotansiyon, AV blok, bradikardi ve bazen ventriküler taşikardi, ventriküler fibrilasyon dahil ventriküler aritmiler ve kalp durması ile sonuçlanır. Bu belirtiler genellikle merkezi sinir sistemi toksisitesinden (örn, konvülsiyonlar) sonra ortaya çıkar, ancak nadir vakalarda prodromal merkezi sinir sistemi etkisi olmaksızın kardiyak arest bildirilmiştir. Çok hızlı damar içi bolus enjeksiyonu sonrasında, merkezi sinir sistemi etkisi veya sirkülasyonda herhangi bir etkisi olmadan önce, bupivakainin böyle yüksek kan konsantrasyonuna koroner damarlarda ulaşılabilinir. Bu mekanizmayla miyokardial depresyon, intoksikasyonun ilk belirtisi olarak bile gözükebilir. Tedavi: Akut sistemik toksisite belirtileri görüldüğünde enjeksiyona derhal son verilmelidir. Tedavide amaç, ventilasyonun, oksijenizasyonun devamını sağlamak, dolaşım desteği sağlamaktır. Oksijen verilmeli ve gerekiyorsa ventilasyona yardımcı olunmalıdır. Konvülsiyonlar 15-20 saniye içinde kendiliğinden durmazsa ventilasyona yardımcı olmak için intravenöz yoldan tiopenton sodyum 1-3 mg/kg veya intravenöz yoldan diazepam 0.1 mg/kg verilmelidir (etkisi daha yavaş olmakla birlikte). Nöbetlerin uzaması hastanın solunumunu ve oksijenizasyonunu tehlikeye sokar. Kas gevşeticilerin enjeksiyonu (örn: Süksamethonyum 1 mg/kg) hastanın ventilasyonu ve oksijenasyonu için daha uygun bir ortam sağlar, ancak bu durumda trakeal entübasyon ve kontrollü ventilasyon gereklidir. Hipotansiyon/ bradikardi durumunda vazopresör verilmelidir (intravenöz yoldan 5-10 mg efedrin verilmeli ve gerekiyorsa 2-3 dakika sonra tekrarlanmalıdır). Kardiyak arest görülürse derhal kardiyopulmoner resüsitasyona başlanmalıdır., Oksijen tedavisi, ventilasyon ve dolaşım desteği ve asidozun tedavisi önemlidir. Kardiyak arest görülürse, başarılı bir sonuç elde edebilmek için uzun süreli resüsitasyon gerekebilir. SAKLAMA KOŞULLARI 250C altındaki oda sıcaklığında saklanmalıdır. Çocukların göremeyeceği ve erişemeyeceği yerlerde ve ambalajında saklayınız.
İlaç Fiyatı 4.63 YTL

Reçeteli Verilir.

PİYASADA MEVCUT DİĞER FARMASÖTİK TAKDİM ŞEKİLLERİ
* MARCAİNE SPİNAL 6 MG 5 AMPUL

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder